Sevilmeyi sevmekle yetinmedim maalesef. Elinin kiri olan para sevgisi ağır basınca körleşiyormuş insan, bilemedim. Kaybettim. Çoğu şeyi kaybettim. Hala da kaybetmeye devam edince, hayatta fazla olanın ben olduğumu anladım.”
İMZA: Hatuna Krilov
“Boşa bırakılan Mail kim? diye sorarsanız, O benim..”
İMZA: Öksüz
Kimileri beni vicdansız bilse de öyle değil işte. Belki ben hayal ettiğim kusursuz ailemin oğlu olmak istediğim için şu an mağdurum. Sence Dimo… Eğer aile bir kökse, o zaman vicdan toprak olmalı. Hangi vicdanlı insan zehirli toprağı benimser? Hiç… hiç değil mi Dimo. Ve ben bu hiç olan insanların arasında sadece zerre kadar ufak bir yerdeyim. Eğer kendimi kaybedersem, içimdeki adaletimi yok edersem, ben de yok olurum. Anlayacağın, senin sırrının “Kör Düğümü”nü çözmem lazım.
Babam Sergei Krilov’un, yaşamı boyunca ne tür kayıpları verdiğini bilseydim belki de onun hayatına burnumu sokmazdım. Ya annem, Hatuna Krilov, hayatının en büyük, en acımasız sınavından geçtiğini… Onu hiç ama hiç bu şekilde acımasızca yargılamazdım. Ama yaptım… Ben hayatımın en büyük yanlışlığımı aileme güvenmeyerek yaptım.
Yaşamlarını sürgüne gönderdim. Kendimi dipsiz bir kuyunun içine bıraktım. Niçin? Merak ve hırs uğruna mı? Bedelini, sadece tekerlekli sandalyeye mahkum kalarak ödemiş olsam da canı cehenneme… Aileme daha ağır bedeller ödettiğimden kahroluyorum. Şimdi, minik oğluma baba olarak ne anlatacağım? Ailemi nasıl mahvettiğimi mi? Ama ben ailemin yaptığı hatayı yapmayacağım. Susmayacağım. Oğluma olanları bütün samimiyetimle anlatacağım…
***
Laşa’dan:
Laşa, akıl hastanesinde tekerlekli sandalyeye mahkumdur. Doktorlardan onun ziyaretine gelen Lela’ya karşı, hafızasının yeniden kazanması konusunda, bunu bilmemesinde ısrarcı davranır. “Aileme yaptığım hatamın affedilecek bir tarafı yoktur”, diye düşünen genç, bahçede onun ziyaretine gelen (babasını tanımayan) küçük oğlunu, içine akıttığı göz yaşlarıyla izler.
***
Laşa, on sekizinci yaşını (Gürcistan’da) mutlu sandığı ailesiyle birlikte doldurur. Polis Akademisinden istenen başvuru formunu dolduran genç, adaletin izlerini takip etmeye ant içer. Annesinin karakolda olduğu haberini aldığı günden sonra, evde gördüğü masumiyetinin asıl kirli yüzü olduğuna karar verir. (Tesadüfen) annesinin avucuna bir mektup sokuşturan yabancı bir genç adamı gören Laşa, ona göre hem kendisi hem de babası aldatılmıştı. Huzurun sadece onun için değil babası için de kaçtığını fark eden Laşa, onunla konuşmaya karar verir. Babası Sergey Krilov, oğluyla konuşmak için seçtiği eski bir mekanda olduğu sırada; Laşa onun hakkında, sarhoş biri tarafından babasına ait ya doğru ya da yanlış bir istihbarat alır. Seneler önce Rusya’dan kaçan ve orada doktorluk yapan babası mafyaya mı karışmıştı? Laşa evi terk edip onu deliler gibi seven Lela’nın evine taşınır. Genç çift arkadaşlarıyla eğlendiği bar çıkışında polis aramasına denk gelir. Laşa’nın cebinden (birisi tarafından konulan) uyuşturucu çıkmasından içeriye alınır. Onun için hapis bir cehenneme dönüşür. Tek kişilik bir hücreye götürülen Laşa, o gece birileri tarafından ırzına geçilmesi için orada tutulduğundan habersizdir. Hapiste tanıştığı Dimo, ağzındaki altın dişlerini satarak onun o kara gecesini satın alır. Dimo’ya vefa borcuyla bağlanan Laşa (bilinmeyen birisi tarafından ödenen kefalet parasıyla) tahliye edilip çıkınca, ilk onun kapısını çalar. Dimo, sabah saatlerinde eve giren üç kişi tarafından Laşa’nın gözünün önünde öldürülür. Laşa nedenini ve katilleri bulmaya kararlıdır. Lela, onu vazgeçirmenin peşinde olsa da, Rusya’da iş ve aşk yaşayacağı söylenen Lela’ya kendi mantığı doğrultusuyla katılan Laşa, orada da rahat durmaz. Babasının iş arkadaşını ziyaret eder. Mafya kelimesini orada da duyan genç artık şüphelenmekte haklı olduğunu düşünür.
|