ÇOBAN ve ORMAN

Dirmil, dağlarla çevrili bir ovanın başında Oyuk Dağı’na yaslanmış ayaklarının ucunda duran köylere yukardan bakıyordu. Batıdan topladığı tepeleri, doğuya dağ sıraları ve platolar şeklinde dağıtmıştı. Bin yıllık sedirler, ardıçlar tüm görkemiyle Kızlar Sivrisi’nden şehre doğru iniyordu.

Kızılcıklar, pıynarlar, alıçlar, çam ağaçları, sedirler; çiçeğini açmış kekikler, papatyalar, dağ menekşeleri, sessizlikte patlayan bin bir tomurcuk; arılara, kelebeklere ve insanlara kollarını açmış beklemekteydi.

“GELECEĞE BİLİMKURGU ŞİİRLER”

Çöpten Öğrendiğim Hayat/ Oyuncak Yiyen Canavar doğada herşeyin bir değer olduğunu, mütevazı yaşamı, aile ve hayvan sevgisini ele alan 9-10 yaş arası çocuklar için yazılmış bir kitaptır.

SAVAŞ BARIŞTIR!

ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR.

CEHALET GÜÇTÜR!

"Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir."

"Yaşayanların değil de ölülerin yaratılabilmesinin ne kadar tuhaf olduğunu geçirdi aklından."

"Winston, en kötü düşmanın kendi sinir sistemin, diye düşündü."

"Batmakta olan bir geminin bahtsız yolcuları gibi yılgı bürümüştü yüzlerini."

"İnsan hep aynı konuya takılıp kalıyordu."

"Her şey bir sis bulutu içinde yitip gidiyordu. Geçmiş silinmekle kalmıyor, silindiği de unutuluyor, sonunda yalan gerçek olup çıkıyordu."

"İnsanın yüzündeki her türlü anlatımı silmesi o kadar zor değildi..."

"Nasıl'ını anlıyorum: Neden'ini anlamıyorum."

[1984, GEORGE ORWELL]

"White House, June 1st, 1789"

The president was a little bit nervous for days on end; and he was bemused because of his thoughts which he abstained to confess to himself, but it was requiring that his ideas should become reality for the future of America.

He was in conscious of this but he had definitely made a decision; just at that moment, he summoned his staff Andy who he loves very much.

2. Dünya savaşı yıllarında, Berlin’in yıkıntılarından Antalya’nın mitoloji ile efsanevi kalıntılarının buluştuğu yer olan Olimpos’a uzanan bir aşk ve macera tarihi kurgu romanı.

Artık bu âlemde, benim anlatmam gereken bazı şeylerin zamanı geldi. Ben ki, en derine gömülmüş, sesi soluğu kesilmiş bir yazar iken, atmış yaşımdan sonra benliğim, Kur-an’la yavaş yavaş uyandı ve onun aşıladığı bir cesaretle yazmaya başladım…

Kabustan Gelen, aslında Şeytan ve onun kötü şöhretli bir sembolü ve heykeli olan Baphomet’le İnsanlığın yokoluş/varoluş mücadelesini sembolik olarak kabuslar yoluyla anlatan ve tamamı günümüzde yaşanan ve geçen bir Kıyamet savaşının öyküsüdür.

Bu kitap hayali kahramanımızın ders notlarını içeriyor diyebiliriz ama notlar bize çok şeyi gösteriyor. Bu eser tamamen hayal ürünü olduğu kadar biraz da gerçekleri yansıtmaktadır ve eser tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi kurumlarla ilgisi yoktur ama eser konusunda bir puanlama yoluna gidebiliriz ki, bu eseri bitirdiğiniz zaman özel harekatçı olmanız garantisini vermiyoruz ama özel hayali bir özel harekatçılık fakültesini yaptık da diyebiliyoruz.

Zamanda yolculuk kelimesinin söylenişi ne kadar kolay gelse de, zamanda yapılan bir yolculuğun kurgusal ölçüde gerçekleştirilmesi bir o kadar zor gözükmektedir. Ben buna en azından çaba sarf ettiğime, konu hakkında inceleme araştırma yaptığıma, detaylı bir şekilde düşündüğüme ve düşüncelerimi sizinle içten ve şamîmı bir biçimde paylaştığıma inanıyorum. Değerli okuyucularımın kitabı beğeneceklerini umarım.

Eserimde yer alan bazı özel isimlerin ve gelişen olayların bazılarının, tarihsel gerçekliği kurgudur. [Yazar]