
Marksizm, 1840’ların sonlarından başlayarak dünyayı değiştirmeyi amaçlayan düşünce ve eylem akımları içinde mutlak olarak öne çıktı. 19. yüzyılda siyasallaşan modern işçi sınıfı saflarında giderek büyük bir etkinlik kuran ve “işçi sınıfının dünya görüşü” kimliğini pratikte edinen Marksizm, 20. yüzyılda yeryüzünün üçte birinde onlarca yıl hüküm süren sosyalizmin temellerini oluşturdu. 1917 Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’nin otoritesi ve Lenin’in adıyla anılan teorik geliştirmelerle birlikte Marksizm-Leninizm adını alan bu akım, işçi sınıfı sosyalizminin ötesinde genel olarak ilerici hareketlerin de başlıca esin kaynağı haline geldi. Bu kitapta ise, hem bu büyük hareketin oluşumu öncesi aşamaları ile, Karl Marx ve en önemli eseri olan "DAS KAPİTAL" hakkında özet bir çalışmayı ve ana fikirleri içeren, önemli fikirlerin altını çizen, bir çalışmayı bulacaksınız..
![]() |
|
![]() |
![]() |
ÖZET
Marksizm, standard felsefi süreçten farklı olarak düşünüşün dışında eylemi de içerir (Marx, praksis ve felsefeyi birleştirerek, Marksizm'i "praksis felsefe" vasfına bürümüştür, buna göre Marksist felsefe düşünüş ve faaliyeti birlikte gerçekleştirir). Ölümünden sonra Lenin, Mao, Stalin ve Troçki gibi liderler Marksizmi çeşitli şekilde yorumlamışlar ve bu yorumların sonucu ortaya koydukları hareketler Leninizm, Maoizm gibi isimlerle adlandırılmıştır.
Marx'ın felsefesinin dayanak noktası insanın doğası ve toplum içindeki yeridir. Hegelci diyalektiğin yardımıyla insan doğasının değişmezliği kavramını reddeder. Burada kastedilen insan doğası, fizyolojik ihtiyaçlar değil; insanın toplum içinde yarattığı hareket ve davranış biçimidir. Bunu da "tarihsel süreç" ve "doğa" kavramlarını bir arada ele alarak yapar. Sosyal koşulların davranışı belirlemesi, doğanın insanın davranışını belirlemesinden önce gelir. Ama bu insan doğasının varlığını reddetmez, yabancılaşma teorisi bunun üstüne kurulur. İnsan emeği kaçınılmaz olarak doğal bir kapasite gerektirir ama bu da insan bilincinin aktif rolüne sıkıca bağlıdır:
Örümcek, işini dokumacıya benzer şekilde gördüğü gibi, arı da peteğini yapmada pek çok mimarı utandırır. Ne var ki, en kötü mimarı en iyi arıdan ayıran şey, mimarın, yapısını gerçekte kurmadan önce, onu hayalinde kurabilmesidir. —Kapital, 1. Cilt, Üçüncü kısım, 7. bölüm, 1. Kesim
Marx'ın tarih analizi, tarım toplumlarında toprak ve kürek, sanayi toplumunda madenler ve fabrikalar olarak sayılabilen yani bir malın üretimi için doğrudan gerekli üretici güçler ve bu üretim araçlarını kullanan insanların kurduğu sosyal ve teknolojik ilişkileri tanımlayan üretim ilişkileri arasındaki ayrıma dayanır. Bu ayrım ve bağ üretim biçimini oluşturur. Marx, Avrupa'da üretim biçiminin değişmesiyle birlikte feodalizmden kapitalist üretim biçimine geçildiğini söyler. Marx üretici güçlerin, üretim ilişkilerinden daha önce geldiğini ve daha hızlı değiştiğini söyler. Felsefenin Sefaleti çalışmasında bu durum şöyle yer alır:
Toplumsal ilişkiler, üretici güçlere sıkı sıkıya bağlıdırlar. Yeni üretici güçler sağlamak için insanlar kendi üretim biçimlerini değiştirirler; kendi üretim biçimlerini değiştirmek, yaşamlarını kazanma yollarını değiştirmek için de bütün toplumsal ilişkilerini değiştirirler. Yeldeğirmeni size feodal beyli toplumu verir; buharlı değirmen ise, sınai kapitalistli toplumu.
Marx toplumdaki sınıfların bu üretim biçimlerine bağlı olarak oluştuğunu söyler. Bir sınıfı oluşturan insanlar kendi istekleri yahut bilinçleriyle bir araya gelmiş değildir. Her sınıfın da kendi çıkarına farklı bir isteği vardır, bu da toplumda çatışmaya yol açar. İnsanlık tarihinin en kalıtımsal özelliği sosyal sınıfların çatışmasıdır:
“Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir.”
Marx, insanların kendi emek gücü ve bunla olan ilişkisiyle de ilgilenmiştir; yabancılaşma sorunu özellikle Genç Marx'ın ilgilendiği bir alandır. Kapitalist sistemde insan kendi doğasına yabancılaşmasıyla, hem kendi emeğine hem üretim sürecine hem de sosyal ilişkilerine karşı yabancılaşır. Kapital'de yerini daha ayrıntılı biçimde tanımladığı meta fetişizmine bırakır.
Marx'ın tarihsel materyalizm kuramı toplumun her zaman temel olarak -üretim ilişkileri ve buna bağlı olarak ekonominin sistemin dinamiği olduğu- maddi koşullara göre belirlendiğini öne sürer. İnsanlar öncelikle "yaşamlarını sürdürmek gayesiyle içmek, yemek, barınmak ve giyinmek" gibi gereksinmeleri karşılamak için ilişkiye girer. Marx ve Engels, Batı toplumlarının gelişmesini ve geleceğini, birbirini takip eden ilk dört döneme ayırır ve beşinci olarak gelecekte yaşanacağını varsaydıkları komünizm dönemini öngörür:
- İlkel komünizm: Avcı ve toplayıcı dönemde, paylaşılan mülkiyete ve ilkel demokrasiye dayanan kooperatif aşiretler, kabileler.
- Kölelik: Toplumun kabileden şehir devlete geçtiği, köleliğin, özel mülkiyetin ve aristokrasinin doğduğu, tarımın yaygın olduğu dönem.
- Feodalizm: Kralın da dahil olduğu aristokrasinin yönetici sınıf haline geldiği, dinin önemli bir yer tuttuğu üçüncü dönem.
- Kapitalizm: Burjuva sınıfının yönetici, proletaryanın da ezilen sınıf olduğu, parlamenter demokrasinin yaygın olarak politik sistem olduğu, piyasa ekonomisinin işlediği ve üretim araçlarına ağırlıkla özel mülkiyetin sahip olduğu dönem.
- Komünizm: İşçilerin devrim yaparak kapitalistleri kovduğu ve devletsiz, sınıfsız, mülkiyetsiz bir toplumun yarattıkları beşinci dönem.
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ BÖLÜM:
KARL MARX VE HAYATI ÜZERİNE (Detaylı)
Yaşamı:
Eğitimi
Marx ve Hegelciler
Londra
Aile hayatı:
Marx'ın Felsefi ve İdeolojik görüşleri:
Marx'ın felsefesi:
Tarih anlayışı:
Marx ve Hegelciler
Marx’ın görüşleri ve Dünya’ya etkisi:
Friedrich Engels Kimdir?
Hayatı
Marksizmin ortaya çıkışı ve kaynakları:
İşçi Sınıfı Hareketi ve Sosyalizm
Erken Dönem
Komünist hareket
Lenin’in katkısı
Reel sosyalizm
İKİNCİ BÖLÜM:
MARKSİST SOSYOLOJİ
Marksizmin sosyoloji üzerindeki etkileri:
Üretici Güçler ile Üretim ilişkileri Arasındaki Çelişki
Yabancılaşma
İdeoloji
Praksis
Sınıflar ve Sınıf Savaşımı
MARKSİZM-VE KADIN
II. MARKSİZM-LENİNİZM VE FEMİNİZM
“MARX’IN KENDİSİ KADIN SORUNUNA ÇOK AZ ÖNEM VERMİŞTİR” İDDİASI ÜZERİNE
“MARKSİZM, SINIF BASKISINI TEMEL ALMAKTA, CİNSEL BASKIYA ÖNEM VERMEMEKTEDİR” İDDİASI ÜZERİNE
‘KADININ KURTULUŞU SOSYALİZMDEDİR’ DİYEN MARKSİZM, KADINLARIN KURTULUŞ MÜCADELESİNİ SOSYALİZME ERTELİYOR” İDDİASI ÜZERİNE
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:
MARKSİST İDEOLOJİNİN FELSEFİ VE BİLİMSEL TEMELLERİ
Bilim olarak Marksizm
Bilimden Ne Anlamalıyız?
Tümevarımdan Yanlışlamacılığa
Kişisel Bilgi
Normal ve Devrimci Bilim
Bilimsel Araştırma Programlarının Yöntembilimi
Marksizm:
İlerleyen Bir Araştırma Programı mı, Bozulan Bir Araştırma Programı mı?
Negatif Heuristik
Pozitif Heuristik
TABLO 1 Marx’ın Tarihsel Materyalizminin Yedi Postülası:
Karl Marx, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkısı
Devrime Karşı Reform
Kapitalizmin Eşitsiz ve Bileşik Gelişmesi
Devlet ve Devrim
Emperyalizmden Bağımlılığa
Şeyleşmeden Eleştirel Kurama
Gramsci'nin Üstyapılara Dönüşü
Marksizme Elveda mı?
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:
MARKSİZM VE DİN
Felsefi materyalizm ve bilim
Ölümden sonra yaşam?
Karamsar sonuç?
Hıristiyanlığın kökenleri
Hıristiyanlık ve Komünizm
Günahlar nasıl affedilir… ve nasıl para kazanılır
Din ve devrim
İngiliz ve Fransız Devrimleri
Kilise ve sosyalizm
Günümüzde Kilise
Din üzerine Lenin
Dinin geleceği
Alternatif bir yaşam?
Din ve kapitalizmin krizi
Kendine yabancılaşmış insanlık
Bu dünyada cennet için!
Marksizim ve İslamiyet..
BEŞİNCİ BÖLÜM:
DAS KAPİTAL (TEORİSİ VE ANA FİKİRLERİ) –ÖZET HALİNDE-
GİRİŞ
BİRİNCİ CİLT
İKİNCİ CİLT
ÜÇÜNCÜ KİTAP…
ALTINCI BÖLÜM:
Marksİzm ve Lenİnİzm
(İDEOLOJİ VE FELSEFESİ-özet halİnde)
Günümüzde Marksizm:
Marks’ın Yöntemi
Marksizm ve Resmi Bilim
Kapitalizmin Çürümesi
Faşizm ve New Deal
Anormallik mi, Norm mu?
Hukuki Şarlatanlık
Dünü Geri Getirmek
Millikan ve Marksizm
Üretim Olanakları ve Özel Mülkiyet
Sosyalizmin Kaçınılmazlığı
Sosyalist Devrimin Kaçınılmazlığı
Birleşik Devletler’de Marksizm
Kapitalizmin İdeal Aynası
Ana Ülkeler ve Sömürgeler
Planlı Dünya Ekonomisi
ÖNEMLİ NOT: Bu sitede yayınlanan tüm e-kitapların telif hakları e-kitap projesine aittir. İzinsiz kısmen veya tamamen kopyalanması yasaktır..