Toma Sawyer’in Maceraları
Toma Sawyer, 100 yıl önceki eski hikayedeki Tom Sawyer’in günümüzdeki hikayedeki versiyonu olup (1976), aslında afacan ve haylaz bir çocuk karakteri gösterse de aslında geniş bir hayal gücüne ve ahlaki değerlere sahip, korkusuz bir çocuktur. Fakat bu kez, aradan 100 yıl geçmiştir ve artık modern bir Toma Sawyer isimli çocuk dünyaya gelmiştir.
Goca Meryem
Birileri Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda savaşıp tutsak olurken, şehit olurken bazı azınlıklar ve ağa takımı geride kalıp mal mülk edinme peşindedirler. Devlet yönetimindeki adamlarının desteğiyle Ağalar halkın elindeki toprağa zorla el koyar. El koydukları yetmezmiş gibi halkı adeta köle gibi ezer, sömürür; önüne çıkan her engeli yok ederler. Fakat Goca Meryem gibi bir kadın çıkar ve kendiliğinden oluşan hareketin başına geçerek kanlı bir başkaldırı gerçekleştirir. Sonrasında İsmet İnönü desteğiyle Ziraat Bankası kredi verir ve toprak reformu yapılır. Bu yönüyle bu öykü ülkemizde yaşanmış benzeri olmayan bir öyküdür. Zulme rağmen romantizmi elden bırakmayan, aşklarını koruyan insan öykülerini kırk kaynak kişinin anlatımına bağlı olarak gerçek kahraman ve yer adlarıyla yazılmış bir anı romandır Goca Meryem.
Göl Hikayeleri
Bu öyküler okuru yüz yıl öncesine taşıyarak toplumun hangi evrilmelerden geçtiğine ışık tutuyor.
Aynı zamanda 1953’de başlayıp 68’lerde sonuçlanan ağaların doymak bilmeyen toprak hırsı yüzünden yöredeki Elmalı Avlan, Söğüt ve Gölhisar Göllerinin kurutulup toprağının paylaşılmasındaki eşitsizlikler ve bu durum karşısında yöre insanının duruşu tüm yönleriyle ele alınırken, güncelliğini yitirmeyen çevre yıkımlarını gözler önüne serer.
Işık Avcıları
9 yaş ve üzeri çocuklar için yazılmış farkındalık yaratacak şiirlerdir Işık Avcısı.
“Bir kış günü doğdu,
Bizimle yaşadı bir zaman.
Fakat güneşle öldü,
Kardan adam.”
Kar Aydınlığı
Bir şair öğretmenin ilk görev yeri olan Tunceli’de Doğu-Batı, Alevi-Sünni değerlendirmesini yaparken, uzun kış aylarında insanın içini ısıtan sıcak insan öykülerini, aşklarını, mistizmle yoğrulmuş bu toprakların masal ile gerçeğin iç içe geçtiği olayları, Şiddetin bitmesini istemeyen karanlık odaklarla Yeşil’in ilişkisini ve dağ başında bir öğretmene yaptıklarını bir kamera tekniği ile 1988-93 Dönemini anlatan bir anı romandır Kar Aydınlığı.
Orman ve Şifacı Keçiler
ÇOBAN ve ORMAN
Dirmil, dağlarla çevrili bir ovanın başında Oyuk Dağı’na yaslanmış ayaklarının ucunda duran köylere yukardan bakıyordu. Batıdan topladığı tepeleri, doğuya dağ sıraları ve platolar şeklinde dağıtmıştı. Bin yıllık sedirler, ardıçlar tüm görkemiyle Kızlar Sivrisi’nden şehre doğru iniyordu.
Kızılcıklar, pıynarlar, alıçlar, çam ağaçları, sedirler; çiçeğini açmış kekikler, papatyalar, dağ menekşeleri, sessizlikte patlayan bin bir tomurcuk; arılara, kelebeklere ve insanlara kollarını açmış beklemekteydi.
Oyuncak Yiyen Canavar
Çöpten Öğrendiğim Hayat/ Oyuncak Yiyen Canavar doğada herşeyin bir değer olduğunu, mütevazı yaşamı, aile ve hayvan sevgisini ele alan 9-10 yaş arası çocuklar için yazılmış bir kitaptır.
Tokatçı
Bir çocuğun, yaşadığı şehirden kırsalda yaşayan babaannesinin yanında gidip yaz tatilini geçirirken yaşadığı macerayı anlatır Tokatçı.
85 yaşındaki babaannesinin diktiği ağaçlarla nasıl yaşama bağlandığını, kendi kedine emeğiyle nasıl ayakta kaldığını anlatan, çocukların ayağını yere bastıracak gerçekliğin romandır. Tokatçı karakteriyle görevi kötüye kullanmanın sonuçlarını yaşayarak gören Barış bir atla ve bağ bekçisi kız arkadaşıyla geçirdikleri unutulmaz bir yaz macerasının yanında bilgiye ulaşmayı, bilimselliği araştırma sonunda öğrenen çocukların öyküsüdür Tokatçı.
Bok Böceği
Güneş, onun üzerinde parlıyor ve çok güzel ışıldıyordu. Bok böceği, “Dünya, henüz o kadar aklını kaçırmamış.”, dedi ve şunu söyledi: “Sadece ona katlanmanın yolunu yordamını bilmeniz gerekiyor.” Dünya güzeldi: İmparatorun süvari atına, nallar verilmişti çünkü binicisi, “Bok Böceği” olacaktı.
Bok böceği şunu söyledi: “Şimdi ineceğim ve diğer bok böceklerine, uğruma ne kadar fazla şey yapıldığını anlatacağım. Dışarıdaki yolculuğumda tiryakisi olduğum tüm zevklerden bahsedeceğim ve artık at, nallarını eskitene kadar yuvamda kalacağımı söyleyeceğim!”
Küçük Elisa
“..Hayatta hep eksik bir şeyler kalır. Ya yapılmamış bir iş veya kavuşulmamış bir insan. Belki, de en son kalan parça hayatımızın da tüm anlamını içerir ve o yüzden hep saklıdır” dedi Elisa, konuşmasına başlamadan önce.
Öyle ki, bazı an gelir, hayatımızın geri kalanını o eksik elmas parçayı aramakla geçirmek zorunda kalırız. Çünkü, o son parça olmadan, hiçbir şey anlamını tamamlamaz..