1960 yılında Kırıkkale’de doğdum. İlkokulu Kırıkkale’de, ortaokulu ve liseyi Ankara’da tamamladım. 1980 yılında vatani görevimi yapmak üzere askere gittim. Askerliğimi tamamlayıp döndükten sonra Yükseköğretim Kurumu’nda memur olarak çalışmaya başladım. 1984 yılında evlendim ve bu evliliğimden üç çocuğum dünyaya geldi.
2005 yılında Gazi Eğitim Fakültesi son sınıfta okuyan kızım Çiğdem’in arkadaşlarının hayat hikâyelerinden oluşan “İsimsiz Sevda” isimli çalışmasını kendi imkânlarımızla kitaplaştırdık. Kızımın bu çalışması başta bizler olmak üzere; hem üniversite hocalarını ve hem de arkadaş çevresini çok sevindirdi. Kızımın bu çalışması içimde var olan yazma hevesimin ortaya çıkmasına sebep oldu. Bu sebeple; ortaokul ve lise yıllarımda oluşturduğum arşivimi büyük bir hevesle aralayıp, kesintiye uğrayan çalışmalarıma yeniden başladım. O günden bu güne kadar; biri araştırma, diğeri gerçek yaşanmış insan öyküleri ve bir diğeri de kurgu roman olmak üzere üç eser yazdım.
Kristal Dünyalar
*{E-Kitap Projesi'nin Yayınlanan ilk Eseri}*
Başımıza geleceklerden habersiz, göz açarız fani âleme. Geldiğinde başa bela; adı bazen kader, bazen ihmal olur. Düş ile gerçek arasında gidip geldiğimizde; önce ürperir, sonra korkuya kapılırız. Uyandığımızda anlarız düş olduğunu. Sonra derin bir “oh” çekeriz; Kimi zaman da hasretlik çekeriz evlattan yana.
More info →
Sanal Cinayet
"O zeki, çalışkan ve mütevazi bir kişiydi. Her şey o iki kişinin gelmesiyle başladı. Bir anda hayatı kabusa döndü ama yılmadı onlardan. Korkmadı da. Onlar hedef seçtikleri bu kişiyi çirkin emellerine alet edemeyeceklerini anlayınca; akıl almaz tuzaklar kurarak onun cezaevine düşmesine sebep oldular.
More info →
Ufuk Ötesi (Cilt I)
Bu eseri niçin okumalısınız?
Değerli kitap dostları;
Kitap okumak, karanlıkta ışık olmaktır. Kitap dostlarının konuşmaları güçlü, düşünceleri berrak olur. Okuyan-araştıran insanların hafızalarında nitelikli bilgilerinden oluşan bir bilgi havuzu oluşur. Maalesef, insanlarımızın pek çoğu, kitap, gazete, dergi ve makale okumaktan hoşlanmıyor. Bu tür insanlarımız kitap, makale, gazete ve dergi okumak yerine, kapitalist sistemin emzirip büyüttüğü yandaş basın ve medyanın aktardığı ikiyüzlü haberleri, dizileri ve yazıları takip etmektedir. Bu insanlarımız, farkında olmadan zihinlerinin bir bölümünde niteliksiz bir bilgi havuzu oluşturur ve bu bilgilerle ülke ve dünya siyaseti hakkında ahkâm keserler. Hastalıklı bilgi sahipleri doğru tercihlerde bulunamaz, yönünü ve kıblesini şaşırarak ailesine, çevresine ve ülkesine zarar verirler. Hastalıklı bilgilerle yoğrulanlar; Cumhuriyet, Atatürk, Türk, bayrak, vatan, millet, ordu ve din hassasiyetlerini yitirdiğini de fark edemezler. Öyle ki; dostunu düşman, düşmanını da dost görürler. Ben, bu ‘akıl tutulmasına’ “Küresel Halüsinasyon” diyorum.
More info →