
Geçmiş, herkesin kendi geçmişi;
Bana ne? Başkasının geçmişinden demeyin! Ben, size bunun nedenlerini söyleyeyim: Geçmiş, geçip gitmiş de: Giderken neler neler götürmüş?
Onlara bakmalı!
Budur: Konunun özü, “Gemi dolusu” sözü;
İse geride bırakmalı!
Bilelim ki: Bazılarının geçmişi toza (pembe), Bazılarının ise köze (kor) benzer! Benimki hangisi? Onu da siz söyleyiniz!
Manisa’nın Demirci kırsalında: Bir
Çiftlik evinde: (Bin dokuz yüz altmış yılının:
Yirmi altı Mayısında) Dünyaya geldim.
Ve Dünyanın gailesine öyle daldım.
Sadece, şu kısacık ömrümde: Bu kadar çok canavarla, Tanışmak zorunda kaldığım için; İçimde hep burukluk ve tiksinti vardır!
Özetle, diyenler için; Gazi üniversitesi, iktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümünden mezun oldum. Askerliğimi, yedek subay olarak yaptım.
Uzun yıllar; bir bankada: Mali Analist ve Şube yöneticisi (Müdür) olarak çalıştım. Evli, barklı, çocuklu; kendi halinde ve mutlu bir insanım..
Felsefe Soslu Şiirler
YAKINDA SIRA GÖKYÜZÜNE DE GELECEK!............. İlahi nizama(Yaratılış Yasalarına) göre, yeryüzünün hiç bir yeri; hiç bir insana ve zümreye ait değildir. İnsani düzene göre ise gerçek tamamen farklı olup yeryüzü parsel, parsel yağmalanmış olup nehirler, göller, denizler ve hatta kıtalar bir avuç azınlığa ya da zümreye hizmet etmektedir. Söz konusu bu azınlıklar dünyanın kaynaklarını çeşitli yöntemlerle devşirip sömürmektedirler.
Felsefe Şiirleri
Deniz fenerinin ki gibidir: Aydının da ışığı. Birisi gemileri, diğeri insanları aydınlatır. Onların sayesinde: Gemiler ve toplumlar yollarını bulabilirler."Batmaktan" kurtulup ayakta kalabilirler. Yeter ki: Işıkları söndürülmesin.
Kelebeğin Çilesi
Herkes, beni sırf " yazarım"
Sanıyor!
Yanılıyor!
Oysa ki: Ben hem yazarım;
Hem de "silerim".
Tıpkı: Silgili bir kalem gibiyim:
Bir yanım: Yazar,
Diğer yanım da siler.
Kendi defterimin "kar" beyaz sayfalarında:
Doğru ve güzel olanı yazmaya çabalarken;
Diğerlerinin defterlerindeki yanlışları,
Görmemezlikten gelemem!
Nerede bir yanlış görsem;
Düzeltmeden de duramam!
Ya yanlışı silerim! Ya da sayfayı..!
Laboratuardaki İblis
Yirmi birinci yüzyılda, teknolojik gelişmelerin de etkisiyle, büyük bir "öz güven patlaması" yaşayan insanlık; kuruluşundan bu yana kendi yasalarına göre çalışan başta ekolojik sistem olmak üzere: Biyolojik ve jeolojik sistemlere müdahale ederek; kendi kurallarına göre değiştirmeye kalktı. İşte, başta bazı hastalıklar olmak üzere; birçok sorunlar da burada ortaya çıktı.