E-KİTAP PROJESİ®

~ TÜRKİYE'NİN e-KİTAP PROJESİ ~

POPÜLER KİTAPLAR

Diğer Arama Sonuçları...

Generic selectors
Başlıkla Eşleşenler
Başlıklarda Ara
İçeriklerde Ara
Post Type Selectors
Filter by Categories
Bilimsel Makaleler – Murat Ukray
Bir Kitap, 10 Ağaç!
E-KİTAP HAKKINDA
e-KİTAP OKUMA KILAVUZU
e-Kitap Projesi (Yeni Gelişmeler & İleri Teknolojiler - Editoryal)
e-KİTAP SATIN ALMA KILAVUZU
e-Kitap Teknolojileri & Haberleri
e-Kitap Yayınlamak?
En İyi e-Kitap Siteleri
GÜNCEL & GLOBAL HABERLER
HOBİ KÖŞESİ
İndirilecek Belgeler
Kitabımı Yayınlatmaya Başlamadan Önce Neler Yapmalıyım?
Kitabımı Yayınlattıktan Sonra Sahip Olacağım Haklar Nelerdir?
Kitabımın Ebatlarını, İç sayfa ve Kapak tasarımını Nasıl Belirlemeliyim?
Kitabımın Fiyatını Nasıl Belirlemeliyim?
Kitabımın Yayın Sürecinde Karşılaşabileceğim Yasal Prosedürler Nelerdir?
KİTAP & YAYIN DÜNYASINDAN HABERLER
Kitap Ebat ve Fiyatları
Kısaca e-Yayıncılığın Tarihçesi
Online Kitap (Avantajları & Yenilikleri)
Piyano & Gitar Müzik yapma Sayfası
ŞİMDİ YAYINLAMAK İSTİYORUM
YAYINLANMIŞ MAKALELER
Yazarın Telif Hakları
YAZARLARIMIZ

Kitap & Yayın Dünyasından Haberler

Kitap…

02/25/2013

Kitap sözcüğü Arapça bir sözcüktür.

Aslı ketebe(yazmak)’ten gelen kitab (yazılı olan, yazılan) kelimesidir.

Türkçesi ise bitig’tir ve diğer yazılışlarıyla bitik ya da betiktir.

Kaşgarlı Mahmud’un Bağdat’ta 1072 – 1074 yılları arasında yazdığı Türkçe Arapça sözlük olan Divânu Lügati’t-Türk adlı yapıtında kitap sözcüğünün karşılığı Türkçe bitig olarak geçmektedir.

Göktürkler’den kalan Orhun Yazıtları’nda da kitap sözcüğü bitig olarak geçer.

 

E-kitap tartışması sürüyor


03/06/2013

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın sorusu üzerine, basılı kitaplarda yüzde 8, e-kitapta ise yüzde 18 olan KDV oranının aynen basılı Kuran’ı Kerim’de olduğu gibi yüzde 1′e indirilmesi yetkisinin Maliye Bakanlığı’nda olduğunu ve bu yönde gerekli yazışmaların yapıldığını bildirdi.

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Bakan Çelik’in yanıtlaması için Türkiye’deki yayınlarla ilgili bir soru önergesi verdi. ABD’de yılda 328 bin, Birleşik Krallık’ta 206 bin, Çin Halk Cumhuriyeti’nde 189 bin, Rusya Federasyonu’nda 123 bin, Almanya’da 93 bin, İspanya’da 86 bin 300, İran’da 65 bin başlıkta kitap yayımlandığını hatırlatan Oran, Türkiye’de kaç adet kitap üretildiğini sordu. Oran, basılı kitaplardaki yüzde 8, e-kitaplardaki yüzde 18 olan katma değer vergisi oranının kutsal kitaplarda olduğu gibi yüzde l’e indirilmesi yönünde çalışma olup olmadığını da sorularına ekledi.

Çelik, Türkiye’de 2012 yılında 42 bin 626 başlık kitap üretildiğini belirterek şu bilgileri aktardı: “Bunların konularına göre dağılımı ise şöyle olmuştur; genel konular 901 adet, felsefe ve psikoloji bin 933 adet, din 2 bin 826 adet, toplum bilimleri 14 bin 542 adet, dil ve dilbilim 651 adet, doğa bilimleri ve matematik 656 adet, teknoloji (uygulamalı bilimler) 2 bin 104 adet, güzel sanatlar bin 420 adet, edebiyat ve retorik 14 bin 726 adet, coğrafya ve tarih 2 bin 867 adettir. Telif Hakları Genel Müdürlüğü ile YAY-FED işbirliğinde 2012 yılında vermiş olduğu ‘Satılan Kitap Bandrol’ adedi 293 milyon 257 bin 824 olarak belirtilmiştir. Ücretsiz dağıtılan ders kitabı adedi 187 milyon, üretilen toplam kitap adedi ise 480 milyon 257 bin 824′tür. Türkiye’de basılı kitaplarda KDV oranı yüzde 8 (Basılı Kuran-ı Kerim için yüzde 1), süreli yayınlarda yüzde 1, elektronik yayınlarda ise yüzde 18′dir. Konuyla ilgili düzenleme yapma yetkisi Maliye Bakanlığı’na aittir. Yürürlükte olan oranların düşürülmesi ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı ile yazışmalar yapılmış bulunmaktadır.”

 

E-kitap sektöründe ABD, Türkiye’den otuz kat büyük

07/31/2012

Gelişen teknolojinin getirdiği yeniliklerden biri de; e-kitap… Tabletler, bilgisayarlar ve okuyucular aracılığıyla her yerde kitap okuma imkanı sağlayan bu yenilik, her geçen gün daha da yükselen bir akım haline geliyor. Türkiye’nin en büyük online kitapçısı idefix ise, okuma tutkunlarını 2010 yılında e-kitap platformuyla buluşturdu. Kısa sürede büyük bir ilgiyle karşılaşan e-kitap uygulaması sayesinde, teknoloji üzerinden yepyeni bir okur profilinin oluştuğu görülüyor. İdefix’te de geçtiğimiz 2 yıl içerisinde, Kitaplık uygulaması vasıtası ile e-kitap okuyan kişilerin yüzde 84’ünün idefix’e yeni üye olduğunu açıkladı. Bu oran da bize gösteriyor ki, karşımızda e-kitap okumayı tercih eden yepyeni bir okur kitlesi var.

Idefix’in verilerine göre dünyaya bakıldığında ise ABD’de kitapların, kopyaları ile birlikte 1 milyondan fazla satıldığı görülüyor. Avrupa ülkeleri ve Brezilya dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkeler, Çin ve Rusya gibi ülkelerde sektör, dinamik bir büyüme sağlıyor. E-kitabın pazar payının ABD’de yüzde 13 olduğu görülürken; bu oranın İngiltere’de yüzde 6, Fransa’da yüzde 1,8, Almanya’da ise yüzde 1 olması dikkat çeken detaylar olarak göze çarpıyor. Türkiye’de ise bu oran binde 4…

Konuyla ilgili bir açıklama yapan idefix direktörü Bora Ekmekçi, okurlar açısından e-kitabın en önemli özelliğini internetin olduğu her yerden erişilebilirlik olarak gösterdi ve şunları ekledi: “Sadece Türkiye’nin her köşesi değil, dünyanın dört bir yanından Türkçe kitaplara ulaşabiliyorsunuz. Üstelik binlerce e-kitaptan oluşan kişisel kütüphanenizi küçük bir cihaz üzerinde yanınızda taşıyorsunuz. Müşterilerimizin idefix’teki sanal kütüphaneleri kalıcı. Bir başka deyişle, satın aldıkları e-kitaplar sürekli o kütüphanede duruyor ve saklanıyor. Diledikleri zaman da cihazlarına indirip okuyabiliyorlar. E-kitaplar kişi ve cihaz bazında şifrelenmiş olarak iletiliyor. Dolayısıyla kopyalanamıyorlar. Okur açısından bir diğer önemli avantaj ise e-kitapların yüzde 30-40 oranında daha ucuz olması.”

Yeni nesil e-kitap okuyucu ve tablet cihazların penetrasyonunun arttıkça, yayıncılık sektörünün e-kitap talebinin de aynı hızla yükseleceğini söyleyen Ekmekçi, “Elektronik ticaret gün geçtikçe daha da benimsenen bir satış kanalı olmakla birlikte, Türkiye’de online kitap satışları henüz yayıncılık pazarı içerisinde yüzde 3 gibi küçük bir paya sahip. ABD’de bu oran yüzde 20′ler seviyesinde gerçekleşiyor. Türkiye’de e-ticaret’in toplam perakende ticaret içindeki payı ise yüzde 6 seviyesinde. Bu rakamlar, online kitap satışlarının ciddi büyüme potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Nitekim idefix yıllık yüzde 35 oranında büyüyor. Ayrıca e-kitap sektörünün gelişimi kuşkusuz e-ticaret sektörünün büyümesiyle de destekleniyor ve desteklenecektir. Ülkemizde her yıl iki katı kadar artan e-ticaret sektörünün sayesinde e-kitap satışlarının da yükseleceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

 

İdefix hakkında:
Türkiye’nin en büyük online kitapçısı olan İdefix.com 1999 yılında kuruldu. EBİ bünyesinde faaliyet gösteren İdefix.com, kurulduğu günden bu yana e-ticaret alanında sayısız yeniliklerin öncüsü oldu. Bugün Kitap, Müzik, DVD Video ve SiberMarket kategorilerinde satış yapmakta olan İdefix, Ağustos 2009’da edebiyat tutkunları tarafından büyük beğeni toplayan Sabitfikir.com adlı güncel edebiyat sitesini yayınlamaya başladı, ardından Nisan 2010’da e-kitap online mağazasını bünyesine ekleyerek Türkiye’yi ilk defa e-kitapla tanıştırdı. İdefix, Ağustos 2010’da Anadolu’daki kitapçıların kitaba erişim sorununa köklü bir çözüm getiren B2B e-ticaret sitesi Prefix.com.tr’yi devreye soktu.

 

Hobbit ve Felsefe kitabından tadımlık bir bölüm

Geçtiğimiz Aralık ayında İthaki tarafından yayımlanan Hobbit ve Felsefe kitabından tadımlık bir bölüm…

Hobbit’in başlangıç kısmında Bilbo’yu okurun nezdinde dikkat çekici kılan özellik onun hiç de dikkat çekici biri olmayışıdır. Dış dünyadan kopuk bir halde sadece rutin gündelik işleriyle meşgul olarak sürdürdüğü bu son derece sakin ve rahat hayattan gayet memnundur Bilbo. Anne tarafından (ki bu, Took klanını ifade etmektedir) bazı akrabaları arasında yaygın olduğu kulaktan kulağa fısıldanan birbirinden saçma birtakım maskaralıklara rağmen kimse onu maceracı diye tanımlamaz. Sahip olduğu konukseverlik, gurur ve yumuşak huyluluk gibi erdemlerden yola çıkılarak, onun pek çok bakımdan su katılmamış bir İngiliz beyefendisine benzediği söylenebilir.

Çıkın Çıkmazı’ndaki evine doluşan Gandalf ve beraberindeki on üç yabancıya kilerinin kapılarını açması dolayısıyla, henüz kitabın başında okurun zihninde alçakgönüllülüğün birebir tasviri olduğu izlenimi bırakır Bilbo. Beklenmedik misafirlerine kahve, çay, şarap ve siyah biranın yanı sıra susamlı çörekler, üzümlü ve elmalı turtalar, domuz etli börek, tereyağlı çörekler, yumurta, söğüş tavuk eti ve turşu ikram eder. Dikkatimizi çeken bir diğer husus ise şudur: Bilbo’nun başının ciddi anlamda derde girmesinin sebebi, karakterini şekillendiren üstün niteliklerden taviz vermesidir. Erdem her an zaafa dönüşebilir.

Onun gurur anlayışı öyle bir boyuttadır ki, Cüce Gloin’in kendisi için “hırsızdan çok bakkala benziyor” demesine kulak misafiri olmak bile tüylerini diken diken yapmaya yetmiştir. “Rahat yatağını ve kahvaltı sofrasını aniden terk edip nasıl vahşi ve hırçın olunacağını öğrenmek üzere yola koyulmak için dayanılmaz bir istek duydu” ifadesi, Bilbo gibi tek bir öğünü bile kaçırmaya dayanamayan bir obur için hiç de küçümsenecek bir öfke belirtisi sayılmaz. “Onda [Hobbit’i kastederek] sizin tahmin ettiğinizden çok daha fazlası var,” diyerek Cüceleri acele yargıya varmamaları konusunda uyarır Gandalf, “kendisinin herhangi bir fikir sahibi olduğundan çok daha fazlası var.”

Erdemin, diğer bir deyişle, manevi değerlerin önemi Tolkien’in kaleminden çıkan her macera öyküsünün temel öğelerinden biridir. Yazarın sadece okurunu eğlendirme değil ona bir şeyler öğretme ve erdemin kişisel gelişmeye, ahlak bozukluğunun ise kişisel alçalmaya yol açtığına dair kökeni en az Sokrates’e (takriben M.Ö. 470–399) dek dayanan savı destekleme amacı güttüğü çok açık. Manevi değerlerle ilgili teoriler üç temel soruya verdikleri yanıtlarla birbirinden ayrılır: 1) En temel manevi ölçü kıstasları nelerdir? 2) Kişinin manevi değerleri niçin yüksek olmalı? 3) Bir davranışı doğru veya yanlış kılan nedir?

Antik Yunan filozofları ilk soruya cevap olarak günümüzde erdem ahlakı şeklinde tanınan ve hüküm verirken erdemli bir karakteri ve erdemli davranışları esas alan bir maneviyat teoremini desteklemiştir. Neyin iyi (ya da kıymete değer) olduğuna ve manevi yasalar ile görevlere ilişkin diğer savlar da yine erdemlilik odaklı yargılara dayanmaktadır. Örneğin, Bilbo’nun dostlarını mümkün mertebe koruma görevi yüklenmesi, sadakat erdemine dayanıyordu. Bir bilmece oyununda hile yapmak ise kötüydü çünkü birisini kandırmaya yeltenmek erdemden yoksun fesat bir hareketti.

İkinci soruyu ele alacak olursak, Aristoteles (M.Ö. 384–322) erdemli bir yaşamın, adeta doğası gereği, kişiye sahip olduğu potansiyeli en yoğun şekilde ortaya koyabilme olanağı verdiğini öne sürer. Manevi erdemler kişinin karakterini mantıklı ve toplumsal bir hayvan haline geleceği yönde biçimlendiren niteliklerdir, kaldı ki tüm insanların doğasında mutluluğa ulaşma ve oturmuş bir karakter edinme hevesi vardır. Aristoteles’in görüşüne göre manevi değerlere uyacak şekilde hareket etmeliyiz, çünkü bireyin kendi kendini tatmin etmesi ancak böyle mümkün olur ve burada sözü edilen mutlak tatmin düzeyine ulaşma arzusu tüm diğer arzularımızın ardındaki itici güçtür de aynı zamanda.

Bilbo’nun mutluluk ve konfor içinde yaşayageldiği Çıkın Çıkmazı’ndaki ev ve Elrond’un kendisine yerleşke olarak seçtiği eşsiz güzellikteki Ayrıkvadi hakkında Tolkien’in yaptığı tasvirlerin buralarda yaşayanların karakterini yansıtıyor oluşu tesadüf değildir. Kahramanlarımız tepelerden aşağı, Son Sıcak Yuva’ya doğru inerken vadinin dibindeki nehir yatağında gürüldeyerek akan suyun sesini biz de neredeyse duyabilir, çam ve meşe ağaçlarının kokusunu içimize çekebiliriz. Gözlerimiz aşağıdaki kamp ateşlerinin yüreğe sıcaklık yayan parıltısını belli belirsiz seçerken, Elflerin söylediği şarkıların tınısı ağaçların arasında yankılanarak bize dek ulaşır. En sonunda Elrond ile karşılaşırız ve onun “bir Elf lordu kadar soylu ve güzel yüzlü, bir savaşçı kadar güçlü, büyücü kadar bilge, bir Cüce kralı kadar saygın ve yaz kadar müşfik” olduğu gerçeğini görmek bizi hiç mi hiç şaşırtmaz.

Gelelim üçüncü ve son sorunun yanıtına… Aristoteles’in erdem kuramı insan davranışlarının manevi övgüye ihtiyaç duyduğunu ve sadece ve sadece onları motive eden eğilim ve yaklaşımlarca yönlendirildiğini savunur. Başkalarının davranışlarının manevi bakımdan doğru ya da yanlış olduğu konusunda hüküm vermek, hedefi tutturamamış olsalar bile, öncelikle söz konusu davranışlarla neyin amaçlandığını çözümlemeyi gerektirir. Erdemli bir gerekçeye dayanarak hareket etmek manevi açıdan doğru, ahlaksız ve kötü niyetli bir amaçla hareket etmekse manevi açıdan yanlıştır.

İncelemeye aldığımız öyküde Cücelerin içine saklandıkları fıçılardan nihayet çıktıklarında kendilerine böylesine rahatsızlık verici bir kaçış planı empoze etmiş olmasından dolayı Bilbo’yu affetmekte zorlandığını görürüz. Hele liderleri Thorin’in durumu içler acısıdır: “Pasaklı sakalı ıslak samanlarla doluydu; her yanı o kadar çok ağrıyordu, her yanı öylesine tutulmuş, öyle berelenip sarsılmıştı ki, sahilde ayakta bile zor duruyordu.” Yine de Bilbo varılan noktadan dolayı suçlu olduğunu kabule yanaşmaz ve bunda haklıdır da, çünkü bu fikri ortaya atarken Cüceleri böyle acınası hale düşürmek aklının ucundan geçmemiştir. Thorin’in tepkisi karşısında verdiği karşılık biraz da bundandır: “Eh, ölü müsün diri mi?”

Öyle anlaşılıyor ki tıpkı Aristoteles gibi Tolkien de manevi değerler üzerinde yükselen bir erdem anlayışına sahip. En yoğun övgülerini hep erdemli hareketlere, tabiri caizse yüksek karakter örneği sergileyen karakterlerine yönelttiğini ve bu kişilerin herhangi bir işe girişmeden önce neyin sadakat çerçevesinde, yiğitçe veya adil olduğunu ölçüp biçtiğini ve çıkan sonuca göre karar verdiğini görürüz. Hobbit romanında karşımıza çıkan kahramanlar çoğunlukla kendilerinin bile olumlu sonuç doğuracağını ummadığı yollar seçmek durumunda kalır…çünkü yapılması gereken en erdemli harekettir bu.

Örneğin, Bilbo Goblinlerin mağaralarından kaçmayı başardığında Gandalf’ın ve Cücelerin akıbeti hakkında hiçbir fikri yoktur, her ne kadar gerisingeri karanlık dağ geçitlerinin yolunu tutmaya can atsa da, sırf sorumluluk duygusu yüzünden bunu yapamaz: “Tam da bunun görevi olduğuna ve geri dönmesi gerektiğine kanaat getirmişti –üstelik bu konuda da kendini çok mutsuz hissediyordu– ki, sesler duydu.” Bu olayda Bilbo’nun kendisini yerine getirmekle yükümlü hissettiği görevin adı, erdemli davranmanın esasları bakımından kolaylıkla konabilir: O an için yapılması gereken en mertçe ve sadık hareket, dostlarının yardımına koşmaktı…

Eric Bronson, Gregory Bassham ve William Irwin tarafından derlenen  Hobbit ve Felsefe kitabı,  Hobbit filminin gösterime girmesinden bir hafta önce raflardaki yerini alacak. Okuduğunuz bölüm, kitabın Hobbit Romanında Kibir ve Tevazu makalesinin bir kısmıdır.

(Radikal Kitap)

 

Elektronik kitap satışı artıyor

Amazon.com, elektronik kitap satışına ilişkin bir rapor hazırladı. Hazırlanan raporda, satılan her 100 basılı kitap karşılığında 115 elektronik kitap satışı gerçekleştiği bilgisi verdildi.

Dünyada elektronik kitap satışına gösterilen ilgiye, Türkiye de kayıtsız kalmıyor. Ülkemizde kendi platformu üzerinden elektronik kitap satışına ilk başlayan yayınevi olan Timaş Yayın Grubu Genel Müdürü Osman Okçu,  “30 yıldır basılı şekliyle okuyucularımızın beğenisine sunduğumuz kitaplarımızın büyük bir bölümünü e-kitap olarak satışa sunduk ve bu sürece hızla devam ediyoruz, geldiğimiz noktada yeni yayınlanacak olan kitapların basılı versiyonu raflardaki yerini alırken, aynı anda iKitap’ta satışa sunuluyor. Basılı kitap okuru ile e-kitap okuruna eş zamanlı yayıncılık yapıyoruz. E-kitap satışlarında da yine popüler kitaplar öne çıkıyor, ancak bazen hiç beklenmedik kitapların sürpriz çıkışları ile karşılaşıyoruz” dedi.

 

JK Rowling, İskoçya’da yeni kitabını tanıtacak

09/11/2012

Harry Potter serisinin yazarı JK Rowling yetişkinler için yazdığı ilk romanını tanıtmak için, 2 Kasım tarihinde İskoçya’nın yeni ve en küçük kitap festivallerinden biri olan Lennoxlove Kitap Festivali’ne katılacak.

Yazarın yeni romanı The Casual Vacancy, 27 Eylül’de yayınlanacak. Kitap aynı zamanda e-kitap ve işitsel cd olarak da satılacak.

Kitabın basım ve dağıtımını Little Brown & Co üstleniyor. Yetkililer kitabı kara komedi, kırkırtıcı ve şaşırtıcı olarak tanımlıyor.

Roman, beklenmedik ölümüyle Pagfordlu köylüleri şaşırtan Barry Fairbrother’ın ölümü üzerine odaklanıyor.

(BBC)

 

Harry Potter zirveyi kaptırdı

08/20/2012

Amazon alışveriş sitesinde en çok kitap ünvanı Harry Potter serisinden Açlık Oyunları’na geçti. Buna gore 3 kitaplık Açlık Oyunları serisi, Harry Potter’ın 7 kitaplık serisini geride bırakarak zirveye oturmuş oldu.

İlk kitabı 1997’de yayınlanan Harry Potter, 15 yıllık ve 7 kitaplık geçmişine rağmen, Açlık Oyunları’nın 4 yıllık ve 3 kitaplık geçmişiyle baş edemedi.

Amazon’da en çok satan kitap serisi olan Açlık Oyunları ilk kitabın filme çekilmesi ile birlikte okuyucu kitlesini büyütmeye devam ediyor. Serinin ikinci filmi 2013 yılında gösterime girecek. Son kitabın ise tıpkı Harry Potter gibi iki film olarak çekilmesine karar verildi.

Amazon yayın müdürü Sara Nelson, Açlık Oyunları’nın bu başarısının dijital okumanın artmasıyla doğru orantılı olduğunu düşünüyor. Geçtiğimiz günlerde Amazon UK tarafından yapılan açıklamada site üzerinden dijital kitap satışlarının basılı kitapları geride bıraktığı duyurulmuştu.

 

Stephen King, silahlanmaya “hayır” dedi

01/28/2013

Stephen King, ABD’de bireysel silahlanmanın kontrol altına alınmasını destekleyen 25 sayfalık bir deneme yayımladı.

Kendisi de üç tabanca sahibi olan gerilim romanları üstadı Stephen King, silah sahiplerine yönelik küfürle bezeli metninde, aralık ayında Sandy Hook ilkokulunda meydana gelen ve 20’si çocuk 26 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın ardından otomatik ve yarı otomatik silahlara yasak getirilmesi çağrısında bulundu.

King, “Otomatikler ve yarı otomatikler kitle imha silahlarıdır. Silahsız ve savunmasız insanlara karşı savaş açmak istediklerinde sapkınların kullandığı silahlar bunlardır” dedi.

Silah kontrolüne kitlesel muhalefetin ABD Anayasası’nı savunmaktan çok elinde olanı koruyup yan etkilerini hiçe sayma konusunda inatçı bir eğilimi yansıttığını belirten King ekledi: “Durum eğer buysa kusura bakmayın ama ‘s*ktir git Jack, ben böyle iyiyim’ ahlaki olarak makul bir duruş değil.”

King, önceki hafta sonu bitirdiği denemenin, Obama yönetiminin Ulusal Tüfek Birliği (National Rifle Association) ve müttefiklerine karşı başlattığı mücadeleye destek amacıyla mümkün olan en kısa zamanda basılmasını istedi. Amazon’un online Kindle mağazasında geçtiğimiz cuma günü yayımlanan e-kitap 99 cente satılıyor.

Kitapları 350 milyondan fazla satılan Stephen King, geçen yıl kendisinin de aralarında bulunduğu zenginlerin daha fazla vergi ödemesi çağrısında bulunmuştu. Yazar bu son siyasi girişiminde liberal eğilimlerini itiraf etse de kendisinin de bir silah sahibi olduğunu ve kalbinin yarısının muhafazakâr tarafta olduğunu vurguluyor.

Radikal

 

Şiir yarışmasına rekor başvuru

03/06/2013

Ümraniye Belediyesi tarafından bu yıl 9′uncusu düzenlenen ‘Geleneksel Hikaye ve Şiir Yarışmaları’ için başvurular sona erdi. Şiir yarışmasına yurt içi ve yurt dışından toplam 9 bin 630 başvuru yapılırken, hikaye yarışmasına ise toplam 2 bin 875 başvuru alındı.

Genç yetenekleri sanata kazandırmak ve bu alana yönelik ilgileri teşvik etmek amacıyla düzenlenen yarışmalara, bu yıl rekor bir başvuru gerçekleşti. Yurt içinden ve yurt dışından şiir yarışmasına toplam 9 bin 630 başvuru yapılırken, hikaye yarışmasına ise 2 bin 875 başvuru yapıldı.

Teması serbest olarak belirlenen; ‘serbest’, ‘hece’, ‘aruz’ olmak üzere üç kategoride düzenlenen şiir yarışmasında, her bir kategoride birinciliği elde eden şiire 5 bin, ikinci şiire 4 bin, üçüncüye 3 bin ve her biri bin TL’den 10 adet mansiyon olmak üzere toplam 66 bin TL ödül verilecek. Hikaye yarışmasında ise; birinciye 8 bin, ikinciye 6 bin, üçüncüye 4 bin ve her biri bin 500′er TL olarak belirlenen 10 adet mansiyon olmak üzere, toplam 33 bin TL para ödülü verilecek. Ayrıca dereceye giren eserler, Ümraniye Belediyesi tarafından kitaplaştırılarak edebiyat dünyasına kazandırılacak. Konusu, “Zaman Tünelinde İstanbul Evleri ve Yaşam” olan Geleneksel Resim Yarışması’nda ise, son başvuru 3 Mayıs Cuma günü yapılabilecek.

 

Independent Yabancı Roman Ödülü’ne Orhan Pamuk da aday

03/06/2013

İngiltere’de verilen Independent Yabancı Roman Ödülü’nün 15 yazar ve eserinden oluşan aday listesi açıklandı.

Sessiz Ev (“Silent House”) adlı romanıyla Orhan Pamuk’un da yer aldığı “uzun” listedeki diğer yazarlar ve İngilizce’ye çevrilen eserleri şunlar oldu:

  • Karl Ove Knausgaard, “A Death In the Family”
  • Gerbrand Bakker, “The Detour”
  • -Laurence Binet,”HHhH”
  • -Juan Gabriel Vasquez, “The Sound of Things Falling”
  • -Diego Marani, “The Last of the Vostyachs”
  • -Pawel Huelle, “Cold Sea Stories”
  • -Ismail Kadare, “The Fall of the Stone City
  • -Alain Mabanckou, “Black Bazaar”
  • -Chris Barnard, “Bundu”
  • -Enrique Vila-Matas, “Dublinesque”
  • -Khalid Khalifa, “In Praise of Hatred”
  • -Pia Juul, “The Murder of Halland”
  • -Laszlo Krasznahorkai, “Satantango”
  • -Andres Neuman, “Traveller of the Century”
  • -Dasa Drndic, “Trieste”

Yarışmanın aday listesinde öne çıkan eserler arasında Khaled Khalifa’nın, Suriye’de yasaklanan “In Praise of Hatred” de yer alıyor.

Suriye’de gizlice basıldığı ve yayımlandıktan 40 gün sonra yasaklandığı belirtilen kitap, 1980′lerin Halep’inde geçiyor ve ülkedeki baskıcı yönetimi anlatıyor.

Aday listesinin öne çıkan diğer isimleri arasında, Independent Yabancı Roman Ödülü’nün 1990′da ilk kez verildiği Orhan Pamuk ile İsmail Kadere de bulunuyor.

Yazar Elif Şafak’ın da seçici kurulunda yer aldığı yarışmanın 6 kitaptan oluşacak listesi 11 Nisan’da açıklanacak ve ödül Mayıs ayında sahibini bulacak.

Independent Bağımsız Roman Ödülü, İngiltere’nin yüksek tirajlı gazetelerinden Independent’ın desteğiyle 1990′da verilmeye başlamış, 1995-2001 yılları arasında verilen aranın ardından İngiltere Sanat Konseyi’nin desteğiyle yeniden hayata getirilmişti.
Organizasyonu 2011′de “Booktrust” yardım kuruluşuna devredilen ve Independent gazetesinin desteğini sürdürdüğü yarışmada, yaşayan yazarların herhangi bir dilden İngilizce’ye çevrilmiş ve İngiltere’de basılmış eserleri dikkate alınıyor.

Eseri birinciliğe değer görülen yazar, 10 bin poundluk para ödülünü, yarı yarıya eserin çevirmeniyle paylaşıyor.

Nobel ödüllü Orhan Pamuk, 1990 yılında Independent Yabancı Roman Ödülü’nü Beyaz Kale (“The White Castle”) romanıyla almıştı.

 

İngiliz şair Rudyard Kipling’in yayımlanmamış şiirleri bulundu

03/04/2013

Nobel ödüllü İngiliz şair ve yazar Rudyard Kipling’in yayımlanmamış 50′den fazla şiiri bulundu.

California Üniversitesi’nden Amerikalı akademisyen Thomas Pinney’nin gün yüzüne çıkardığı şiirlerin, şairin diğer 1300 şiiriyle birlikte, Cambridge University Press tarafından basılıp Mart ayında okura sunulacağı belirtildi.

Kayıp olduğu sanılan şiirlerin, aileye ait belgeler arasından ve Manhattan’da bir evin onarımı sırasında bulunduğu ifade ediliyor.

Nobel Edebiyat Ödülü’ne 1907 yılında değer görülen Kipling (1865-1936) 19. yüzyılın sonlarında ve 20′nci yüzyılın başlarında İngiltere’nin en tanınmış şair, romancı ve hikaye yazarları arasında yer alıyordu.

Siyasi görüşleri nedeniyle zaman zaman eleştiren Kipling, büyük yazar George Orwell tarafından da “İngiliz emperyalizminin peygamberi” diye nitelenmişti.

 

Cemal Süreya’dan Aşk şiiri


02/14/2013

Aşk

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git…
Gözlerin durur mu, onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir, bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin, sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma, uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş, bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde, evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı  İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici, öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü, kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu, saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin, bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem, ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem, üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı, memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik…

 Cemal Süreya

 

Yasak kitap olmaz

02/18/2013

Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, Türkiye’deki kitap yasaklarına değindi.

Antalya’da kendi adını taşıyan kütüphanenin birinci kuruluş yıldönümü etkinliklerinde konuşan Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, “Türkiye’de kitap yasaklamalarının olmamasını diliyoruz. Dileğimiz kitap yüzünden içeride olanların çıkması” dedi.

Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, Antalya’da Büyükşehir Belediyesi tarafından geçen yıl yaptırılan ve kendi adını taşıyan kütüphanenin birinci kuruluş yıldönümü etkinliklerine katıldı.

Konferansta eskiden kütüphanelere gidilerek ulaşılan bilginin günümüzde internet vasıtasıyla ulaşılabildiğini anlatan Doğan Hızlan, yeni neslin internet nedeniyle çok fazla kütüphaneye gitmediğini aktardı. İnternet ortamında bilgiye ulaşmanın kolaylaştığını aktaran Doğan Hızlan, ancak bu bilgilerin yazılı kaynakla sınanmadan doğruluğuna karar verilmemesi, kanaat getirilmemesi gerektiğine dikkati çekti.

Türkiye’deki kütüphanelerin en büyük sorununun istenilen her kitabın bulunamaması olduğunu dile getiren Doğan Hızlan, devletin kitap toplayıp kütüphaneye gönderme gibi bir eylemi olmadığı için bir vatandaş ya da bir koleksiyoncu kütüphaneye kitap bırakmadığı sürece kitap bulanamadığını kaydetti.

Son dönemde internet üzerinden kitap okuma eyleminin yaygınlaştığını kaydeden Doğan Hızlan, “Ben bunlara alışamadım. Kitabın dokunması, zevki başka bir güzel. Ekranda okuduğunuz kitabın hepsinin rengi bir, görüntüsü bir. Ama öbür kitaba sadece yazar emek vermiyor ki, kapağına emek veren var, tasarımına emek veren var. Çoğumuz okuduğumuz kitabın kapağını kimin yaptığını merak etmeyiz. Ama çok önemlidir. Kitabın okurla birinci temasını bu yapar” dedi.

Türkiye’deki kitap okuma rakamlarının da aslında vahim durumda olmadığını ve bu rakamların şiir, roman, deneme, eleştirme şeklinde sınıflandırıldığını belirten Doğan Hızlan, “Halbuki genç kuşak fantastik edebiyatı seviyor. Polisiye romanlar müthiş arttı. İstanbul’da iki yeni yayınevi kuruldu, sadece polisiye romanlar çıkarıyor. Genç okurun bir değişim, başkalaşımı da var” diye konuştu.

Son dönemde kitap ile sinema ilişkisinin de arttığını, gerek yurt içinde, gerekse de yurt dışında çok sayıda kitabın sinemaya uyarlandığından bahseden Doğan Hızlan, yeni kuşağın uzmanlık kitapları yüzünden edebi eserleri okumaya yeterli zaman ayıramadığını kaydetti.

Pek çok ailenin kütüphaneye çalışma yeri gibi baktığını belirten Doğan Hızlan, bazı ailelerin çocuklarının ders kitabı dışında kitap okumalarına izin vermediğini anlattı. Herkesin evinde kütüphane oluşturmaya gücü olmadığını, bunu yapanların ise yasak kitaplar meselesi yüzünden evinde çok sayıda kitap biriktirdiğini vurgulayan Doğan Hızlan, “Çok önemli, çok gerekli kitaplar, okunması şart olan kitapların birçoğu yasaklı. Bizim bu kadar da evleri kitapla doldurmamız o yüzden. Batı’da yaşamış bir insan bilir ki yasaklı bir kitap yoktur. Burada bir kitap arıyorsunuz yok. O zaman evinizde siz o kitabı bulundurmalısınız. Kitap hala yasaklı muamele görüyor” diye konuştu.

Türkiye’de kitapların yasaklanmamasını dileyen ve kitap yüzünden insanların özgürlüğünün yok edilmesini istemediğini söyleyen Doğan Hızlan, “Kitap yasaklamalarının olmamasını diliyoruz. Kitap yüzünden bir insanın özgürlüğünün de yok edilmesini istemiyoruz. Aslında bunların hepsi kitabın gücünü azaltan, böylece de kitabı yücelten bazı işlemler bunlar. Hepsi çift taraflı bıçak. Ama dileğimiz kitap yüzünden içeride olanların çıkması. Yasak kitap olmaz. O darbelerde nice kitaplar yakıldı. Nice kitaplar yüzünden insanlar toplandı. Düşünebiliyor musunuz, kitabın insanın başına açtığını” ifadelerini kullandı.

 

Yazarlardan Sevgililer Günü Tweetleri

02/14/2013

14 Şubat Sevgililer Günü, Twitter’da da geniş yankı buldu.

Birçok yazar ve popüler isim, Sevgililer Günü’ne ilişkin düşüncelerini Twitter üzerinden takipçileriyle paylaştı.

Bunların arasında Ahmet Ümit, Ahmet Hakan, Elif Şafak, Neslihan Acu, Oben Budak, İstiklal Akarsu gibi isimler vardı.

Ahmet Ümit, “Aşk gibi kişiye özel bir duyguyu hatırlatmak için Sevgililer Günü gibi genel bir gündem üretmek aşkın doğasıyla ne kadar örtüşüyor?” derken, Neslihan Acu, “Sevgililer Günü 1 gün, sevgisiz ve sevgilisizler günü 364 gün…” dedi.

 

I. Ölüdeniz Öykü Yarışması’na başvurular sürüyor

02/11/2013

Ölüdeniz Belediyesi ve Bencekitap Yayınları’nın ortaklaşa düzenlediği ve başvuruları 1 Aralık 2012′den beri sürmekte olan I. Ölüdeniz Öykü Yarışması’na katılım sürüyor. Son başvuru tarihi ise, 1 Nisan 2013…

Öykü türünü desteklemek, edebiyatımıza yeni öykücüler kazandırmak ve bu yazarları ülke genelinde geniş bir okur kitlesine taşımak amacıyla düzenlenen yarışmada ilk üçe giren öykülerin yazarlarına Ölüdeniz Belediyesi tarafından verilecek hediyelerin yanı sıra, yine seçici kurul tarafından belirlenecek 25 civarında öykü, Bencekitap Yayınları tarafından basılacak olan kitapta yer alacak.

Ödüle hak kazananlar Mayıs ayı içinde açıklanacak.

Yarışmanın seçici kurulunda, Gültekin Emre, Hülya Soyşekerci, Kemal Gündüzalp, Ümit Yılmaz ve Mine Ömer bulunuyor.

I. Ölüdeniz Öykü Ödülleri hakkında daha detaylı bilgi için;

http://www.oludenizoykuodulleri.com