E-KİTAP PROJESİ®

~ TÜRKİYE'NİN e-KİTAP PROJESİ ~

POPÜLER KİTAPLAR

Diğer Arama Sonuçları...

Generic selectors
Başlıkla Eşleşenler
Başlıklarda Ara
İçeriklerde Ara
Post Type Selectors
Filter by Categories
Bilimsel Makaleler – Murat Ukray
Bir Kitap, 10 Ağaç!
E-KİTAP HAKKINDA
e-KİTAP OKUMA KILAVUZU
e-Kitap Projesi (Yeni Gelişmeler & İleri Teknolojiler - Editoryal)
e-KİTAP SATIN ALMA KILAVUZU
e-Kitap Teknolojileri & Haberleri
e-Kitap Yayınlamak?
En İyi e-Kitap Siteleri
GÜNCEL & GLOBAL HABERLER
HOBİ KÖŞESİ
İndirilecek Belgeler
Kitabımı Yayınlatmaya Başlamadan Önce Neler Yapmalıyım?
Kitabımı Yayınlattıktan Sonra Sahip Olacağım Haklar Nelerdir?
Kitabımın Ebatlarını, İç sayfa ve Kapak tasarımını Nasıl Belirlemeliyim?
Kitabımın Fiyatını Nasıl Belirlemeliyim?
Kitabımın Yayın Sürecinde Karşılaşabileceğim Yasal Prosedürler Nelerdir?
KİTAP & YAYIN DÜNYASINDAN HABERLER
Kitap Ebat ve Fiyatları
Kısaca e-Yayıncılığın Tarihçesi
Online Kitap (Avantajları & Yenilikleri)
Piyano & Gitar Müzik yapma Sayfası
ŞİMDİ YAYINLAMAK İSTİYORUM
YAYINLANMIŞ MAKALELER
Yazarın Telif Hakları
YAZARLARIMIZ

Online kitap {Avantajları&Yenilikleri}

E-Kitap keşfedildi!

Ülkemizde elektronik kitap yayıncılığı denenmeye başladı. Bu konuda ilk olduğunu söyleyen bazı yazarlar, kendisine sponsor olan portalların desteğini de alarak İnternet alemine daldılar.

Stephen King’den esinlenenler seri kitaplarından ilkini feda(!) ederken, bir diğer yazarımızın okurlarına yine bir ilkle ortaya çıkıldığı savıyla kitap yazdırılıyor.

Yeni yayın dünyası haberlerini okumuşsanız: Stephen King’in, yeni romanı sadece internetten elde edilebiliyor  olduğunu ilginç bulabilirsiniz. Matbaa yok, kitapçı yok, şeklen kitap yok. Bilgisayardan doğrudan bilgisayara, okuyucuya servis.

Kâğıt ve dokunma duygusundan vazgeçemeyenlerdenseniz, ‘dosya indirme’ yoluna gidersiniz. İlgili siteye girip gerekli ücreti (plastik para; kredi kartıyla elektronik yoldan-internette) ödedikten sonra, dosyayı yani kitabı kendi bilgisayarınıza taşır ve kâğıda döker okursunuz.

King’in elektronik kitabı (e-kitap) internete çıktığı gün 400 binin üzerinde ‘alıcı’, bilgisayar kullanıcısı yayınevi sitesine girmiş. 2.5 sterlini bastıran 400 bin okuyucu peşin peşin King’in son romanına ilgisini, isteğini belirtmiş oluyor.

Bu, yakın gelecekte kitabın, genelde edebiyatın yaşayacağı evrimin ilk ve önemli bir habercisi bence. Örnek olay, nelerin değişeceğine ilişkin ipuçlarını da taşıyor aslında.

Birincisi hemen saptanabilir: Kitabın hacmen küçülmesi! King’in internette servise konan romanı sadece 65 sayfa… Yayıncı bu hacimdeki bir kitabın internet üzerinden yayımlanmasının çok daha ucuza mal olduğunu belirtiyor.

Doğru ve haklı. Daha önce yine burada değinildiği üzere kitap / edebiyat ürünü, niteliği ne olursa olsun, sonuçta bir ‘meta’dır. Ve piyasa koşulları içinde üretilir, biçimlenir. Son örnek bunu yeterince ortaya koyuyor.

Küreselleşme diye adlandırılan içinde yaşadığımız dönemin birbirinden doğan ve birbirini bütünleyen iki temel öğesi var.

* Bilgi başta olmak üzere her tür ürünü mümkün olabilen en geniş ‘tüketici’ye en hızlı, en ucuz yoldan ulaştırmak.

* En fazla bilgi; en yaygın, en hızlı servisle en çok ve en hızlı kazancı sağlamak.

Şimdi yine örneğe dönüp ‘e-kitap’ öncesi, klasik yolu izleyelim. Yazar, dosyayı yayınevine teslim eder. Muhtemelen bilgisayarda yazılmış metin, yayınevinde kâğıda dökülüp redakte edilir. Bunlar yeniden bilgisayara yüklenir. Sayfa düzenlemesi yapılır. Kapak tasarlanır. Dağıtımcı ve satıcılarla görüşülür, ön sparişler alınır, buna göre baskı adedi belirlenir. Dosya matbaaya gönderilir. Kitabın içi ayrı, kapağı ayrı basılır, bunlar ciltlenir. Matbaadan çıkan ürün depolara nakledilir. Oradan yüzlerce merkezdeki dağıtımcıya, satıcıya yeniden nakledilir… Tüm bunlar, ayrıca dağıtımcı ve satıcı kâr payları ‘girdi-ek maliyet’ olarak kitabın üst fiyatına yansır vb. vb.

e-kitap’taysa basım ve sonraki işlerin tümü ortadan kalkıyor. Hız ve ekonomi!

Buraya dek iyi. Öteki yanına baktığımızdaysa iş biraz değişiyor. Dediğim gibi her şeyden önce, kitabın hacmi düşüyor, azalıyor. Hızlı dolaşımı, ortalama bir bilgisayara sahip herkesin kitaba ulaşımını sağlamak için bu gerekli. Daha fazla, daha yüksek kapasiteli bilgisayar (bellek vb) gerektiriyor. Elektronik-sanal ortamın da kendine göre ‘hacim’ sorunu var!

Denebilir ki, bunun da çaresi var. Tabii ki: Daha fazla bellek, kapasite gerektiren hacimdeki kitap için birkaç dosya açılır. Yani kitap bölümlere ayrılıp öyle servise konur. Abonelik sistemi uygulanır ya da okuyucu, aldığı-tükettiği kadar ödeme yapar. Bu da bir avantaj. İlk bölümü aldınız, beğenmediniz, ötekilere bakmazsınız… Fena mı?

Galiba iş biraz da oraya gidiyor. Haberin ikinci kısmına bakılırsa, ‘e-kitap’ın gördüğü ilgi King’i tam da düşündüğümüz türden ‘yeni bir proje’ye götürmüş: Bundan sonraki kitabını internette ‘tefrika’ etmeyi tasarlıyormuş yazar.

Öyleyse sanal âlemle matbaanın ilk aşamasına dönüyoruz demektir. Terry Eagleton, maddi üretim tarzı ve koşullarının sanatsal üretim biçim ve ideolojilerini de belirlediğine işaret eder.

Bana göre ise, Asıl tartışılması gereken noktaya geliyoruz: kitabın ‘içi’, edebiyat, yeni üretim, dağıtım biçim ve koşullarından nasıl etkilenecek?

K-Kitap: “Korsan E-Kitap” {Kitabın Korsan hali}

KATI VE SIVI halden GAZ haline geçişin e-hali K-Korsan Kitap furyası:

Müzik korsanlığından sonra kültür hayatımıza kitap korsanlığı da eklenmiş bulunuyor. Hayır, sokak aralarındaki yerlere serilmiş tezgâhlarda satılan korsan kitaplardan bahsetmiyoruz. Artık “Korsan E-Kitap”lar da var.

Bazı İnternet sitelerinde Elektronik Kitap, E-Kitap, E Kitap, eKitap, Sanal Kitap adı altında orijinal kitapların bire bir kopyaları yayınlanmakta. Bunlar ya metin şeklinde ya da kitaptan taranmış sayfalar olarak karşımıza çıkabilmektedirler. Bu tür dosyalara E-Kitap değil, olsa olsa K-Kitap (Korsan Kitap) denebilir.

Bırakın izni, yazarının haberi bile olmadan İnternet’e sürülmüş bu dosyaları okumaya çalışmak, ahlâkî sakıncaları bir yana, kullanıcılarını fiziksel zarara uğratabilecek tehlikeler taşımaktadır. Bunlardan bazıları, bilgisayar virüsleri veya truva atı tabir edilen “Trojan”ları kolayca bulaştırabilmek amaçlı olarak dağıtıma verilmişlerdir.

Bedava kitap okumak isteyenler için kütüphanelerimiz var. Daha önce hiç kütüphaneye gitmemiş olanlar için söylüyoruz; okurlar kitapları kütüphanelerde okumak zorunda değiller. Kütüphaneye kayıt olan bir okur, hem okuma ihtiyaç ve isteğini giderebilir hem de daha önce bilmediği veya okumayı düşünmediği yüzlerce (bazı kütüphanelerde binlerce) kitaptan oluşan bir hazineye kavuşmuş olur.

“Elektronik Yayıncılık” kavramını küçümseyenlere kulak asmayın.

K-Kitap okumayalım. Okumaya çalışanları uyaralım.

E-Kitap’ların bugünü, yarını

Anadolu Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Bölümü Öğretim Görevlisi Sn. Melike Taşçıoğlu‘nun Grafik Tasarım dergisinin Mayıs 2007 tarihli 8. sayısı 16. sayfasında yayınlanan “Özgün Kitap Tasarımı, Sanat Kitabı ve Elektronik Kitap Hakkında…” başlıklı yazısından bazı bölümler aktarıyoruz.

Yazımızın başında, “Sanat Kitabı” tanımının özgün kitap tasarımı anlamında kullanıldığını ve sanat kitabı dediğimiz yerlerde aynı anlamı ifade etmek istediğimizi hemen belirtelim.

Elektronik çağ yeni kapılar açıyor. Ama benim özlediğim, somut objenin tutulabilme duygusudur. Bilgisayarların hızla uçtuğu ve ütopyaların sanal gerçek yolculuklarına doğru süzüldüğü zamanda, ben, geride kalmaktan mutluyum ve ellerimin arasına alabildiğim fiziksel objenin, bir sonraki sayfasını çevirmenin sabırsızlığını yaşamanın keyfini sürmekteyim.

Sn. Taşçıoğlu’nun yazısında geçen bu söz, dipnotunda da belirtildiği gibi Edward Hutchins’e ait. Elektronik kitap kavramına karşı olanların, -bu insafsız bir niteleme olabilir, alışmak istemeyenlerin diyelim- öne sürdüğü birinci ve en önemli itiraz gerekçesini yukarıdaki paragraf özetliyor aslında.

Yazının tamamı okunduğunde E-Kitap kavramına itiraz niteliği taşımadığını, kitap kavramının geneline farklı bir pencere açtığını hemen belirtelim. Sn. Taşçıoğlu’nun yazısındaki tek bir hususa itirazımız var, onu da bu yazının sonunda bulacaksınız.

Yazıda geçen bazı önemli ayrıntılar da var ki, çoğunluğun hissetme şansı bulamadığı veya kullanırken önemsemediğimiz detayları kapsıyor. Başlığında bulunan türden kitapların elektronik ortamda tekrar edilmesinin, üretilmesinin neden mümkün olamayacağı ve nihayet “Kitap” nedir sorusuna verilmiş bazı usturuplu cevapları Sn. Taşçıoğlu’nun yazısında bulabilirsiniz.

Yazısının tamamını aktarmak yerine önemli bulduğumuz bazı paragraflara yer vermekle yetineceğiz. Yazının tamamını, Grafik Tasarım dergisinin ilgili sayısından okuyabilirsiniz. Özellikle Anadolu’da yok satan dergiyi bulabilmeniz şartıyla tabii.

Kitap, genel bir tanımlama yapıldığında; “ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yapraklarının bütünü” olsa da, daha iyi bir tanımlama için kitabın, hem fiziksel hem de işlevsel yönleri incelenmelidir. Kitap, grafik bir dil ile görsel iletişim amacı taşıyan, bir ya da birkaç bölümden oluşan, sistematik sunum ve sunduğunu koruma amacı taşıyan bir bütündür.

Kitap, yaygın olan görüşün aksine, salt “yazılı bilgi taşıyan” bir nesne değildir. Bilgiyi ve yazıyı taşıyan nesne, bir mikrofilm ya da e-kitap olabileceği gibi, bir nesne olarak kitap da var olan metinleri taşıyan yüzeyler grubu olmaktan öteye giderek, görsel iletişimi, sıralı anlatıma elverişli formu ile farklı biçimlerde sunabilir.

Kitabın bilgi taşıma amacı taşımadığı; formunu kullanarak iletişimini sağladığı biçimine “Sanat Kitabı” adı altında rastlanmaktadır. Özgün kitap tasarımı olarak da adlandırılabilen bu alanda kitap tasarımcısı ya da sanatçısı formu, amacına yönelik kullanımında çok daha özgürdür. Burada kitap, formuna ait, sayfa, sayfaların açılma düzeni, biçimi ve sıralanma gibi özellikleri ve kâğıt, mürekkep, baskı ve ciltleme tekniği gibi malzeme ve uygulama özellikleri ile görsel ya da yazınsal yolla iletişim kurar. Sanatçı kitabı orijinal eserdir; önceden var olan bir eserin çoğaltılması değildir. Sanat kitabı, aynı zamanda biçime ait anlamlandırma ve oluşturma özellikleriyle, tematik ya da estetik konuları kaynaştıran kitaptır. (Sn. Taşçıoğlu’nun dipnotunda bu paragrafın Johanna Drucker, The Century of Artist Books, Granary Books, New York, 1995. sf.2′den alıntılandığı belirtiliyor)

Yazıda, Grafik Üstadı Bülent Erkmen’in, Salı toplantıları, “Bir Kitabın Organları” Yapı Kredi Yayınları, 1993. sf.97′deki bir ifadesi de bulunuyor. Şöyle:

Grafik tasarımcı Bülent Erkmen sanat kitabını “yeni kitap” olarak tanımlamış ve yeni kitabı şöyle sorgulamıştır:

“Bu kitaplarda kitap yapısı, kitap mekânı, yazı, resim, kâğıt, dizgi, cilt, düzenleme gibi elemanlarla kurulur, birlikte inşa edilir. Bu kitaplarda bakmak okumaktır, görmek okumaktır, elimize aldığımız kitabın üzerinde düşünmek okumaktır. Şimdi acaba böyle bir kitapta yazar, yazıyı, yazma eylemi dışında arar mı, kâğıt ya da boşluk, yani beyaz alan, cilt, resim de ayrıca bir yazı mıdır? Bu bir yazarın yazmadan yazacağı, yazının kendisini kullanmadan yazabileceği bir kitap mıdır? Okunacak olanı yazıda ya da resimde aramak yerine kitabın kendisinde mi aramalıyız?.”

Sn. Melike Taşçıoğlu’nun yazısı devam ediyor:

(…) Elektronik medyanın gelişmesi ile birlikte gündeme gelen e-kitaplar giderek yaygınlaşmış ve basılı kitabın geleceğine ilişkin soruların giderek çoğalmasına neden olmuştur. Günümüzde karşılaşılan durum, kullanım açısından kodeksin ortaya çıkışıyla ve çoğaltım açısından da tipografi tekniğinin bulunmasıyla ortaya çıkan yeniliklere benzetilebilir: Kodeks öncesinde tomar (scroll) kitaplar kullanılmış, fakat, bu form, kaydedilmesi ve daha sonra bulunması gereken bilgi çoğaldıkça, yerini, daha küçük boydaki sayfaların birbiri üzerine getirilerek birleştirilmesi ile oluşan, dolayısıyla tüm ruloyu açmak yerine, aranılan bölümün çok daha hızlı ve zahmetsiz bulunabilmesine olanak tanıyan kodeks formuna bırakmıştır. Kodeksin, rulonun yerini alması yaklaşık 400 yıl gibi uzun bir süreç olsa da, kalıcılığı, pratikliği, güvenirliği ve daha kolay ulaşılabilirliği onun hâlâ “kitap” denildiğinde ilk -ve çoğu zaman hâlâ tek- form olarak aklımıza gelmesi ile ispatlanmış durumdadır. 1450′de Gutenberg’in tipografi tekniğini geliştirmesi, kitapların, daha fazla sayıda üretilebilmesine olanak vermiş ve basılan kitabın yayılarak daha geniş kitlelere ulaşabilmesine imkân tanımıştır -tıpkı bugün internetin yaptığı gibi.

E-Kitap Teknolojisinde Var olma Savaşı

E-Kitap teknolojisi yeni formatlarla gelişiyor. Şu anda genel kabul gören tek bir standart olmamakla birlikte, ücretli veya bedava yayınlanan binlerce E-Kitabı bu yazılımlar sayesinde okumak mümkün.

Adobe‘nin iş ortamı için doküman paylaşma yazılımı olarak piyasaya çıkardığı ve kullanıcılara ücretsiz dağıttığı Acrobat Reader yazılımı, bugün bir İnternet standardı haline gelmiştir. İnternet tarayıcı programlarına eklenti özelliği geliştirilmeden önce, kullanıcılar bu programın PDF uzantılı dokümanlarını oluşturan yazılımlarla üretilmiş çalışmaları, ücretsiz dağıtılan Acrobat Reader yazılımıyla okuyabiliyorlardı. Özellikle profesyonel çıktıların taslak sunumları aşamasında çok işe yarayan bu yazılım, reklamcılık sektöründe çok popüler olmuştu.

Kitap satışlarının nüfusuna oranla oldukça yüksek olduğu ve Amazon.com gibi bir yeni ekonomi şirketini yaratmış A.B.D., metinlerin elektronik ortamda da para ettiğini görmezden gelemezdi. Üstelik on yıllarca önceden telif hakkı sona ermiş metinlerle başlayan gönüllü ve amatör girişimler sonucu zaten belli bir arşiv rakamına da erişilmişti.

Adobe‘nin Acrobat Reader‘ı gelişip yayılarak hepimizin bilgisayarlarında bir standart halini alınca Microsoft her zamanki gibi trendi izleyerek bir kenarda duran Reader yazılımını tozlu raflardan indirdi ve ClearType™ adını verdiği teknoloji ile donatarak güncelledi. Bilindiği gibi bu yazılım da halen ücretsiz olarak dağıtılıyor. Adobe ise buna CoolType™ adını verdiği teknolojiye sahip Acrobat tabanlı yeni eBook Reader yazılımıyla cevap veriyor. Üstelik bu yazılım da ücretsiz.

Elektronik ortama aktarılan kitap metinlerinin hızla artması ve gelişen teknolojiye paralel olarak taşınabilir cihazların çoğalmasıyla şu anda avuç içi bilgisayarlar ve özellikle kitap okumak için özel olarak tasarlanan cihazların ileride oluşturacağı pazar üreticilerin iştahını kabartıyor.

Kağıt gibi ekranlar tasarlayabilen bir aşamaya gelmiş bulunan elektronik endüstrisi için bu pazara yönelik ürünlerin geliştirilmesi süreci kaçınılmaz olarak devam ederken, bu gibi cihazlarda kullanılacak yazılımların ilk örnekleri kullanılmaya başlandı bile.

Önceleri basit metin editörü yazılımların ürettiği e-Text’ler, bunları okuyabilen ve kullanıcısına sunabilen cihazlar için yeterli oluyor iken, ses ve resim gibi multimedya öğelerinin de ortama katacağı albeniyi düşünen endüstri tasarımcıları ve bu arada yazılım geliştiriciler, kendi standartlarını ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Bu programlar halen bir kitabın sayfasını çevirir gibi bilgisayarların ekranındaki ikonlara veya sadece kitap okumak için geliştirilmiş cihazlarda olduğu gibi kendi üzerindeki düğmelere basıldığında görüntülenen sayfalara sahip. Bunlardan iddialı olanlarında ise, Elektronik Kitap sürümü buna izin veriyorsa, siz arabanızı kullanırken sesli olarak kendi kendisini okuyabilen özellikler mevcut.

E-Kitap teknolojisi, biz farkında olmadan dev adımlarla ilerliyor. Bugün Internet üzerinden ücretsiz yazılım ve kitapları indirmek en fazla yarım saatinizi alıyor. Yazılımı bir kere bilgisayarınıza kurduğunuzda, sanal kütüphanenizde görmek istediğiniz başlıkları arttırmak ise çocuk oyuncağı.

İleride bu kitapları sadece masaüstü veya dizüstü bilgisayarlarınızla değil, aynı zamanda küçük bir kitap boyutunu geçmeyen cihazlarla okuyacağız. Üstelik bugün ısınma turları mahiyetinde yüksek fiyatlarla sunulan bu tür cihazlar, yarın kalınca bir kitap fiyatını geçmeyecek.

Kaynak: KısmenExlibrary” ve “Adobe Reader sayfası” “Çeşitli ekitap Teknolojileri”, “Amazon.com yeni gelişmeler”

08th April 2013, Elektronik Yük. Müh. Murat UKRAY tarafından yayınlandı