
Denis Diderot (5 Ekim 1713 – 31 Temmuz 1784), Fransız yazar ve filozof. Aydınlanma Çağı’nın en önemli kişiliklerinden biri. Toplumu eğitmek ve geliştimek için tasarlanan ünlü Ansiklopedi’nin (Encyclopédie) baş editörüydü. Onun önderliğinde Aydınlanma döneminde Batı Avrupa’da ülkeler arasında çekişmeler olsa da bilgi akışı yeni aydınların toplumlara kazandırılmasını sağlamıştır. Ansiklopedi’nin 8-18 ciltleri, 1-7 ciltlerindeki bilgiler üzerine kiliseden aldığı tepki ile yasadışı olarak basılmış, Filozofça Düşünceler isimli yapıtı da mahkeme kararınca yakılmıştır.
Fransa’nın Champagne ilinin Langres kasabasında doğdu. Diderot’nun babası bir bıçakçı idi. Kendini manastıra kapayan kız kardeşi akli dengesini yitirip 28 yaşında öldü. Her ne kadar babası onay vermese de, Diderot’nun ilk evliliği fakir bir insan olan Antoinette Champion ile oldu. Diderot’nun bir diğer evliliği ise, 1755’te Sophie Volland ile gerçekleşti. Volland diğer insanlar tarafından evde kalmış bir kadın olarak görülüyordu, ancak Diderot fikirlerinden bahsettiği ve içten bulduğu Volland’tan çok etkilenmişti.
Edebiyat alanında da birçok katkısı bulunan Diderot’nun başlıca özelliği romanları şekil ve içeriğinin yanı sıra, felsefi olarak da incelemesiydi. Romantizm akımının öncüsü ve humanist olan Diderot; zengin kiliseler kontrolünde bir endüstri olarak gördüğü Hristiyanlık dinini reddetmiş ve birçok aşırı dincinin saldırılarına maruz kalmıştır. Her ne kadar Ansiklopedi genel olarak elit kesim tarafından ilgiyle karşılanmış olsa da, kimi çevrelerde de tepki ile kaşılandı. Cizvitlerin eleştirileriyle karşı karşıya geldi.
Aykırı Düşünceler
AYKIRI DÜŞÜNCELER: “DENIS DIDEROT OYUNCULUK ÜZERİNE AYKIRI DÜŞÜNCELER (Paradoxe sur le Comédien) Orjinal Fransızcadan Türkçe çevirisi..”
Hümanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aşama, insan varlığının en somut anlatımı olan sanat yapıtlarının benimsenmesidir. Sanat dalları içinde edebiyat, bu anlatımın düşünce öğeleri en zengin olanıdır. Bunun içindir ki bir ulusun, diğer ulusların edebiyatlarını kendi dilinde, daha doğrusu kendi düşüncesinde yinelemesi; zekâ ve anlama gücünü o yapıtlar oranında artırması, canlandırması ve yeniden yaratması demektir.